Yayın danışmanlığını ve editörlüğünü yaptığım bu ilk kitabın hikayesini biraz uzunca anlatmak istiyorum çünkü bu hikaye isteyenlere niyetin gücünü çok güzel anlatan anılar barındırıyor.
KÜNYE
Yazar: Ebru Demirhan
Yayın Danışmanı: Yaprak Çetinkaya
Yayınevi: Libros Yayıncılık/Altın Kitaplar
Biraz geçmişe gidip gelelim.
Üniversitede o dönemler havalı olan “uluslararası ilişkiler”, “kamu yönetimi” gibi bölümlerin yanı sıra gazetecilik ve psikoloji yazmıştım tercihlerime. Aslında gazetecilik en çok istediğimdi ve onu kazandım. Ama psikolojiyi de hep merak ettim. Dergicilik dünyasına girdiğimde de (2011) psikolog röportajları en sevdiğim konuydu. Sonra “koçluk” kavramının doğmaya başladığını gördüm. Açıkçası yeniden üniversite okumaya niyetim yoktu, kimseye hizmet vermeyi de düşünmüyordum ama öğrenmek istiyordum. Koçluk neleri kapsıyor diye merak ettim, merakımı gidermek için röportajlar da yaptım. Birkaç ekol olduğunu gördüm, araştırdım ama içim hiçbirine tam ısınmadı.
Tam o günlerde Kuantum Koç Ebru Demirhan ile tanışmış, onunla iki röportaj yapmış, birkaç kez kahve içip sohbet etmiştim ama kuantum koçluk kavramının ne olduğu konusunda da tam bir fikrim yoktu açıkçası. Röportajlarda, özellikle de Pozitif Dergisi için verdiği “çekirdek inanç” röportajında anlattıkları ise beni derinden etkilemişti.
O günlerde, yani yaklaşık beş yıl önce bir gün ofiste çalışırken, bir anda gelen bir hisle yazmakta olduğum metni kapattım, e-posta hesabımı açtım, adres bölümüne Ebru’nun adını yazdım ve mailin içinde aynen şöyle dedim:
“Ebru, sen çok güzel anlatıyorsun. Bunları herkes duymalı. Bir kitap yazsana, ben sana editörlük yaparım.”
Çok hızlıca ve yaklaşık olarak şöyle bir cevap geldi:
“Ben bir kitap yazdım. Neredeyse yarısına kadar geldim ama devamı gelmedi. Bir editör yardımıma gelsin diye dün gece niyet etmiştim. Tamam, hemen başlayalım.”
Hemen başladık. Peki hangi şartlarda çalışacaktık?
Benim teklifim belliydi. Dokuz ay sürecek olan “Kuantum Koçluk Eğitimi”ne beni kabul ederse ben de kitabın editörlüğünü yapacaktım. Oturup konuştuk, anlaştık. Birkaç gün içinde hazır olan metinleri gönderdi. Tam o günlerde Radia Gelişim Merkezi’nde ABD’li hipnoterapi uzmanı Peter Bedart’la bir röportaj ve küçük bir çalışma yapmıştık. Oradan aldığım ilham ile Bedenin Şifa Kapıları kitabında tüm organlarımız dile geldi!
Her bir organımızın aynı bir evren, ayrı bir varlık olduğunu fark etmemiz ve onlarla ayrı ayrı ilgilenebilmemiz için doğru bir anlatım olduğunu düşündük. Kitap raflara çıkar çıkmaz gördüğü ilgi de bunun kanıtı oldu.
Sonuçta Ebru Demirhan’ın bu tarzdaki ilk kitabı olan Bedenin Şifa Kapıları raflara çıktığında ben de Kuantum Koçluk eğitimimi tamamlamıştım.
İkimizin niyetleri de gerçek olmuş; Ebru bilgisini kitap okuyucusuna aktarırken ben de eğitimden edindiklerimle yeni bir hayata başlamış ve bilgimi Pozitif dergisindeki yayıncılık anlayışıma aktarır hale gelmiştim.
Buna “BÜYÜK HİZALANMA” diyoruz.
Darısı dileyen herkesin başına…
Bedeninizi daha iyi tanımak ve onunla doğru iletişim kurmak için “Bedenin Şifa Kapıları” nı okumanızı öneririm.
Sevgilerimle,
Yorum yapmak ister misin?