Oyuncu Aslıhan Aydoğan Büyükakgül’ü ilk kez geçen sene Taksim’de bir otelin seminer salonunda, kapının dışında kalanların tahmin edemeyeceği mistik deneyimler yaşarken gördüm. Güney Afrikalı metafizik öğretmeni Vernon Frost’un Labirent seminerindeydik. Birkaç hafta sonra aynı eğitmenin Bolu’daki inzivasında tekrar buluştuk. Çalışmalarda hiç aynı gruba denk gelmedik ama hali, tavrı, neşesi ile onu aklıma yazdım. Sonra da sosyal medya hesaplarını kurcaladım. Oyunculuk yaptığını biliyordum. Öyle bir videosuna denk geldim ki onunla beden algısı meselesi üzerinde konuşmayı çok istedim. Nihayet Aslıhan ile geçen gün buluştuk ve okuyacağınız bazen komik bazen biraz hüzünlü bazen de pes dedirtecek bu sohbeti gerçekleştirdik.
Başka bir işin varmış, sonra oyunculuğa adım atmışsın. Neler oldu yolculuğunda, bu hikâye ile başlayalım mı sohbetimize?
Kocaeli Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler bölümü okudum. Okulun daha ilk haftasında neden buradayım diye düşünmeye başladım. Üniversiteye hazırlık dönemim de çok zordu. Hiç ders çalışmadım, ne istediğimi bilmiyordum. Ne istediğimi bildiğim bazı konular da vardı ama. Reklamcılık istiyordum, psikoloji, oyunculuk ve şarkıcılık da. Şu anda hepsinden biraz yaptığımı fark ediyorum. Ama o zamanlar bu işler meslek gibi yapılabilir şeyler değildi ailem için; hep böyle rafta duran, zaten hiç yapılmayacağını düşündüğüm bir hayaldi hepsi. Konservatuvara değil, normal bir üniversiteye girip okumam gerekiyordu.
Devamını mumkundergi.com adresinden okuyabilirsiniz.
Yorum yapmak ister misin?