Serina Haratoka Tara’nın ikinci kişisel sergisi Kutsal Renkler, Elbruz Dağı’nın tepesinde tipi fırtınası sırasında Ruslar tarafından yüzyıllarca baskı altına yaşatılmış sonunda da topraklarından kopartılmış ataları ile buluşmasının ardından başlayan yolculuğunun izlerini taşıyor. Zamanla kelimeleri, düşünceleri, duyguları, enerjiyi renklerle ve şekillerle algılamaya başlayan, Şaman kökleri ile buluşan Tara, bu sergide şifalandırmamız gerektiğini düşündüğü altı konuyu ele alıyor: Doğa, şifa, insan, mekan, tarih ve enerji. Ön gösterimine katılma şansı bulduğum sergi, sağlık açısından koşullar uygun olduğunda izleyicisi ile buluşacak.
Sanat tarihçisi misiniz, ressam mısınız, şifacı mı? Yoksa hepsi mi?
Hayatıma bakınca hiçbir zaman tek bir dala tutunan biri olmadığımı söyleyebilirim. Tek bir meslekle ömür geçirme fikri gençken bana hapiste yaşamak gibi gelirdi, bugün de çok farklı düşünmüyorum. Onun yerine sanat, merak ve iyileşme üzerine köklenmiş bir ağaç gibi görüyorum hayatımı. Lisede kanıma giren görsel sanatlar, mitoloji ve sanat tarihi aşkı 16 yaşında turist rehberliğine attığım ilk adımla iyice filizlendi. Yaşım tutunca hemen kursa katılıp profesyonel turist rehberi oldum. Mimarlık fakültesinde okurken sürekli çalıştım, o yüzden berbat bir öğrenciydim Turlarda bir taraftan da sanat tarihi profesörüm için ören yerlerinde dialar çekerdim, antik metinleri Latince’den tercüme ederdim. Tamamen gönüllü olarak…
Devamını mumkundergi.com adresinden okuyabilirsiniz.
Yorum yapmak ister misin?