Yukarı
Dergiler

Hayatın nezaketi

Sakin bir marketti. Gözüme kestirdiğim kasaya doğru yürürken kapandığını gördüm. Bir refleks ile diğer kasalara yönelebilirdim ama yapmadım. Kasa önüne koyduğu birkaç parça ürünü, kasa şak diye kapandığı için kucağına toplayan kadını bekledim. Onun yerinde olsam bana öncelik verilmesi hoşuma giderdi. 

Birkaç adım geride durdum geçmesi için, sonra yeni kasada, arkasında sıraya girdim. 

Beni görmedi. 

Kucağındaki ürünleri yerleştirirken ayran yere düştü ve patladı. Önündeki gençlerin üzeri baştan aşağı ayran oldu. 

“Hiç önemli değil” dediler müthiş bir tatlılıkla. Buldukları bir parça kağıtla silinmeye başladılar. 

Onları da görmedi. Yeni bir ayran almak için hızla reyona geri dönmüştü. 

O telaş sırasında aldığı bisküvi paketi kasanın önündeki rafların arasına düştü. Oradan çıkarıp kasanın önüne koydum. Yoksa muhtemelen unutacaktı.

Bunu da görmedi. 

Sıra ona geldiğinde henüz ortada yoktu. Kasiyer kız elimdeki üç parçayı almak için hamle yapınca ilerledim. İlk ürünüm okutulmuştu ki,

“Pardooon! Benim sıramdı!” diye koşarak geldi. 

Kızmıştı bana. Henüz gelmediği için işleme başladığımızı söyledim sakince ve geri çekildim. Kasiyer kız geçirdiği ilk ürünümü iptal etmek zorundaydı. 

O an insafa geldi ve “Neyse, geçin!” dedi gönülsüzce.

Şimdi bu kadar detayı niye anlattım?

“Ben iyi, nazik, düşünceli bir insanım” demek için değil tabii…  Elimden geleni yapsam da olamadığım nice zaman da oluyordur…

Hayat o sırada o kadına bizim aracılığımızla çok nazik davranıyordu aslında. Sırası gözetiliyor, kazara olan bir şey için suçlanmıyor, etrafa saçılan ürünleri yerden toplanıyordu. 

Ancak onun odağı sadece kendisindeydi. Kendi ürünlerinde, kendi sırasında, kendi işini görüp gitmekte…. 

Bu kısacık anda tüm bu olaylar olurken onun görebildiği sadece “sırasının kapıldığı” oldu.

Hayatlarımızın içinde çoğu zaman yaptığımız gibi…  Gözümüzle görmediğimizi hiç olmuyor farz edip, gözümüzle de çoğunlukla -bize göre- negatifleri gördüğümüz gibi… 

Hayat her an yardımda oysa… 

Görsek de görmesek de…

Pozitif Dergisi 31. sayısında yayınlanmıştır. Temmuz 2019

«

»

Yorum yapmak ister misin?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir