Pozitif deneyimler istiyorsan, önce negatif ol…
Dr. Gilbert Renaud’nun sık sık vurguladığı gibi negatif ol ki içindeki gölgelere, sıkışmış enerjilere, atalarının üstünü örttüğü sırlara, baş etmiş gibi yapıp içine attığın sıkıntılara bakabilesin.
Negatif ol ki bu baktığın, sırlar gözlemlendikçe dönüşsünler.
Dönüşsünler ki bedeninde-zihninde ya da çocuğunun bedeninde-zihninde ortaya çıkan sıkıntılar çözülüversin.
Negatif ol ki kızdığın, eleştirdiğin her şeyin içinde payın olduğunu hatırla… Senin de bazen “bir kereden bir şey olmaz” diye kural çiğnediğini, yere çöp attığını, birine saygısızlık ettiğini, birinin alanına girdiğini, her şeyden öte kendine eziyet ettiğini fark et.
“Pozitif olalım, pozitif konuşalım, kendimizi kodlamayalım” diye üstünkörü yöntemlere kapılıp gitme.
Her an çok mutluymuşsun gibi paylaşımlar yapma… Birilerinin buna inanıp kendini çok kötü hissedebileceğini hatırla.
Canının en sıkkın olduğu anda detaya girmek istemesen bile o duygunu da paylaş… “Bazen de böyle” de mesela…
Her nasılsan öyle ol. Kendine dürüst ol…. Dışarıya da….
Üzülmek, ağlamak, acı çekmek, varoluşunun huzursuzluğunu yaşamak dünyanın sonu değil, ta kendisi….
“Derdim benim dermanımdır” de ve devam et, ak…
Bulanmadan donmadan…. *
***
Ben bunları kendime söyledim. İhtiyacı olana da değsin istedim.
Sevgiyle kalın,
Yaprak
*Mevlana-Yeniliğe Doğru
*Pozitif Dergisi 26. sayısında yer alan giriş yazısıdır. Ekim 2018
Yorum yapmak ister misin?