Yukarı
Dergiler

Yeniliğe doğru…

            Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş*

 

 

Her şey bir niyetle başlıyor.

 

Samimi bir arzu ile oluşturduğumuz, sonra adım attığımız ve nihayetinde kavuştuğumuz o niyetle…

 

Tıpkı bir restorana oturup yemek siparişi vermek gibi.

 

Menüye bakıyoruz, bazen çok kararsız kalsak da neler yiyip içmek istediğimizi seçiyoruz, seçimimizi garsona bildiriyoruz ve sonra geleceğinden emin olarak arkamıza yaslanıp beklemeye başlıyoruz.

 

Peki sonra? Yani sipariş geldikten sonra?

 

Hızlı hızlı yiyip tadına varmadan midemizi şişirebiliriz.

 

Gelen yemeği beğenmeyip söylenebilir hatta iade edebiliriz.

 

Arkadaşımıza dertlerimizi anlatmaya dalıp yemeği soğutabiliriz.

 

Belki de hesaba yani bedeline itiraz ederiz.

 

Ya da…

 

Tadına vararak yiyebilir, üzerine bir de keyif kahvesi içebiliriz.

 

Sonra da zaten göze aldığımız bedeli öder, huzurla, keyifle sofradan kalkarız.

 

Vakti geldiğinde bir diğerine oturmak üzere…

 

***

 

Bundan birkaç yıl önce bir niyetim vardı: Bu sayfadan sizlere seslenmek.

 

Günü geldi, gerçek oldu ve her anının tadını çıkarmaya çalıştım. Öğrendim, yazdım, anlattım, güldüm, eğlendim, yeri geldi yanıldım, üzüldüm, yüzleştim, ağladım.

 

Gerçekleşen o niyetim ki bana takılıp kalmamayı, onu kendime pranga yapmamayı, ilerlemeyi, alanımı ve hakkımı korumayı, kendimi bilmeyi ve vakti gelince sofradan kalkmayı öğretti.

 

Evet, niyetimi kendime pranga etmeden bu sofradan kalkıyor, yer açıyorum.

 

Yeni niyetlerin coşkusuyla konfor alanımı terk ediyor, Pozitif Dergisi’nden ayrılıyorum.

 

Dergimiz sizin sevgi dolu bağlılığınız ile hep böyle çok güzel olsun, söz mü?

 

Sevgiyle,

 

 

*Mevlana Celaleddin Rumi

 

 

 

 

 

 

 

«

»

Yorum yapmak ister misin?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir